tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Uranüs’le ilgili yeni araştırmalar, gezegen hakkında bildiğimiz her şeyin yanlış olabileceğini öne sürüyor

Uranüs’le ilgili yeni araştırmalar, gezegen hakkında bildiğimiz her şeyin yanlış olabileceğini öne sürüyor

Uranüs’le ilgili yeni araştırmalar, gezegen hakkında bildiğimiz her şeyin yanlış olabileceğini öne sürüyor


Yeni Delhi:

Bir çalışmaya göre, 1986 yılında Uranüs’ün yanından geçen ilk ve tek görev olan Voyager 2 uzay aracı, Uranüs’ün manyetosferinin güneş rüzgârı tarafından olağandışı bir şekilde ezilmesiyle Uranüs’ten geçmişti. Bu, bilim adamlarının gezegene ilişkin mevcut anlayışının olağandışı bir yıldız tesadüfüyle şekillendiği anlamına geliyor.

Bilim adamları, NASA’nın robotik uzay aracının beş günlük bir uçuş gerçekleştirmesi sırasında, güneş sistemimizdeki üçüncü büyük gezegen olan Uranüs hakkında birçok bilgi topladı. Ancak Reuters’in bildirdiğine göre bilim insanları, uzay aracının gezegeni, özellikle de manyetik alanı hakkında yanıltıcı gözlemlere yol açan olağandışı koşullar altında ziyaret etmiş olabileceğini keşfettiler.

Voyager 2’nin 1986’daki ziyaretinden elde edilen verilere yeni bir bakış getiren araştırmacılar, uzay aracının gezegenle, güneş rüzgârının manyetosferini (Uranüs’ün etrafındaki koruyucu manyetik balonu) normal boyutunun yaklaşık %20’sine kadar ezmesinden sadece birkaç gün sonra karşılaştığını buldu.

NASA’nın Jet Propulsion Laboratuvarı’ndan uzay plazma fizikçisi Jamie Jasinski, “Uçuş sırasında mevcut güneş rüzgarı koşullarının zamanın yalnızca %4’ünde meydana geldiğini bulduk” dedi.

Araştırmanın başyazarı ayrıca, yakın geçişin “sekiz aylık süre boyunca maksimum güneş rüzgarı yoğunluğunun zirve yaptığı sırada” gerçekleştiğini belirterek, uzay aracı bir hafta önce gelseydi bilim adamlarının çok daha büyük bir manyetosfer gözlemleyeceklerini ekledi.

CNN’in bildirdiğine göre veriler, gezegenin manyetosferinin, Jüpiter çevresinde bulunan büyük radyasyon bantlarına benzer yoğunlukta, beklenmedik derecede güçlü elektron radyasyon kuşaklarına ev sahipliği yaptığını gösteriyor.

Araştırmacılar, uzay aracından yapılan gözlemlerin, Uranüs’ün manyetosferinin plazmadan yoksun olduğu ve alışılmadık derecede yoğun enerjik elektron kuşaklarına sahip olduğu konusunda yanlış bir izlenim bıraktığını ekledi.

Voyager 2’nin gözlemleri daha önce Uranüs’ün en büyük iki uydusu olan Titania ve Oberon’un genellikle manyetosferin dışında yörüngede olduğunu ileri sürerken, son çalışma bunların koruyucu balonun içinde kaldıklarını öne sürüyor.

OKU:  Trump'ın yeniden seçilmesi hayvanlar için ne anlama gelebilir?

Jasinski, gelecekte Uranüs’e yapılacak bir misyonun yalnızca “gezegeni ve onun manyetosferini değil, aynı zamanda atmosferini, halkalarını ve uydularını” anlamak açısından da hayati önem taşıdığı sonucuna vardı.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir