ABD ve İngiltere’den bilim insanları, en agresif kanser türlerinden bazılarının tedavisi için umut uyandıran öncü bir çalışma yürüttüler. Nature Genetics dergisinde yayınlanan araştırma, tümör büyümesini ve kemoterapiye direnci besleyen sahte DNA parçalarını hedeflemenin yeni bir yolunu tanımlıyor.
Bilim adamları, tedavi edilmesi zor birçok kanserin, tümörün hayatta kalması ve tedaviye direnç için gerekli olan kromozom dışı DNA (ecDNA), küçük genetik materyal döngüleri içerdiğini keşfettiler. Birleşik Krallık’taki 39 farklı tümör tipindeki yaklaşık 15.000 kanser hastasından elde edilen verileri analiz eden araştırmacılar, bu kanserlerin %16’sından fazlasının ecDNA gösterdiğini buldu.
Bu keşif, ecDNA’nın kanser gelişimini ve direncini nasıl yönlendirdiğine ışık tutuyor. Çalışma, cesaret verici bir şekilde, şu anda erken aşama klinik denemelerden geçen umut verici bir ilaç adayını da belirledi. Bu ilaç, ecDNA içeren kanser hücrelerini seçici olarak yok etme yeteneğine sahip olup, ilaca karşı direncin hızla gelişmesini önlemektedir.
Harvey Üniversitesi’ndeki çalışmanın baş yazarı Roel Verhaak şunları söyledi: “Araştırmamız nükleer DNA’nın, tümörlerin daha agresif hale gelmesine yardımcı olduğunu gösteriyor. Hücresel DNA’nın farklı bir mekanizması var ve sadece göğüs veya akciğer kanseri için değil, birçok kanser türünde de önemli bir rol oynuyor. kanser türleri.” “Kanser.” Kate Cushing, Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde beyin cerrahisi profesörü ve Yale Kanser Merkezi üyesidir.
Yale Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre çalışmada ecDNA’nın, birçok kanser türünün tedavisinde kullanılan docetaxel ve paclitaxel gibi Taxol bazlı tedavilerden sonra daha sık tespit edildiği ortaya çıktı. Araştırmacılar ayrıca aynı kanseri zaman içinde incelediklerinde DNA’nın hücre dışında kalma olasılığının, normal kromozomlardaki DNA değişikliklerinden daha yüksek olduğunu belirtti.
İncelenen ilerlemiş kanser vakalarında ecDNA hızlı mutasyonlara karşı duyarlıydı. Araştırmacılar, bu “hipermutasyonun”, kanserin zamanla bu kadar agresif ve tedavisi zor hale gelmesinin bir nedeni olabileceğini söylüyor. EcDNA’daki mutasyonlar, kanser hücrelerinin normal hücrelerine göre daha iyi uyum sağlamasına ve hayatta kalmasına yardımcı olabilir. Umudumuz, bu araştırmanın kanser için daha iyi tedaviler geliştirilmesine yardımcı olabilmesidir.
Verhaak, “Laboratuvarda, ecDNA içeren hücreleri spesifik olarak neyin hedef alabileceğini bulmak için ilaç kütüphanelerini kullanıyoruz” dedi. “EcDNA içeren tümörlerdeki güvenlik açıklarını bulmak istiyoruz, çünkü ecDNA’yı hedef alan tedaviler tüm kanser hastalarının üçte birine kadar fayda sağlayabilir.”
Verhaak, tümörlerdeki ecDNA’yı spesifik olarak hedeflemek için tasarlanmış tedavileri içeren klinik çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Bu buluş, kanseri tedavi etmenin yeni bir yolunu sunuyor ve hastalığın agresif formlarına sahip hastaların sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirebilir.
- Devendra Fadnavis, Delhi’ye olan kasırga ziyaretini anlatıyor
- Eğitim merkezi ölümüyle suçlananları yargılamak için yeterli kanıt: Irak Merkez Bankası mahkemeye çıkacak
- KTM’nin mali sıkıntısı var; Ayakta kalabilmek için 100 milyon euro istiyor
- Merkez, çiftçiler için mahsul yangınlarının zamanını belirledikten sonra yanan alanı incelemeyi planlıyor
- Hava kalitesi bozuldukça yoğun duman Delhi ve Mumbai’yi kaplıyor