Yeni Delhi:
Yüksek Mahkeme, bugün ‘buldozer adaleti’ne karşı yapılan savunmayı dinlerken, yürütmenin yargının yerini alamayacağını ve yasanın sanığın suçu konusunda önyargıda bulunmaması gerektiğini söyledi.
İşte Yargıtay’dan en önemli alıntılar:
- Hukuku kendi eline alan ve bu kadar kibirli davranan kamu görevlilerinin hesap vermesi gerekir.
- Devlet ve yetkilileri keyfi veya aşırı tedbir alamaz. Devletin keyfilik nedeniyle sanık veya hükümlünün hakkını ihlal etmesi durumunda tazminat ödenmesi gerekir.
- Yürütme organının gerçekleştirdiği suiistimallere hukukun ağır gücüyle müdahale edilmelidir. Anayasal ahlakımız gücün kötüye kullanılmasına izin vermez; Mahkemeye tahammül edilemez.
- Yürütme bir kişiyi suçlu ilan edemez. Eğer bu sadece kendi evini yıkacağı iddiasına dayansaydı, hukukun üstünlüğünün temel ilkesine aykırı olurdu. Yürütme hakim olup sanığın malının yıkılmasına karar veremez.
- Devletin herhangi bir yetkilisi, yetkisini kötüye kullanırsa veya tamamen keyfi veya hukuka aykırı bir davranışta bulunursa kurtarılamaz.
- Belirli bir bina, benzer mülkün geri kalanına zarar vermeden aniden yıkılmak üzere seçildiğinde, asıl saikin hukuki yapı değil, yargılamasız cezalandırma eylemi olduğu varsayımı yapılabilir.
- Barınma hakkı Anayasanın 21. maddesinde yer almaktadır. İnsanların tahliye edilmesi gerekiyorsa yetkililer, evin bir kısmını yıkmak yerine yıkımın mevcut tek seçenek olmasını sağlamalıdır.
- Ortalama bir vatandaş için bir ev inşa etmek, yıllar süren sıkı çalışmanın, hayallerin ve özlemlerin sonucudur. Ev, güvenlik ve geleceğe yönelik kolektif umudu temsil ediyor. Eğer bu geri çekilirse, yetkililerin onu bunun tek yol olduğuna ikna etmesi gerekiyor.
- Evde yaşayan tek bir kişiye suç duyurusunda bulunulması durumunda dikkate alınması gereken soru, yetkililerin tüm binayı yıkmasına ve suçla doğrudan veya dolaylı hiçbir bağlantısı olmayan kişilerin barınaklarını kaldırmasına izin verilip verilmediğidir.
- Geceleri kadınların ve çocukların sokağa sürüklendiğini görmek hiç de hoş bir görüntü değil. Bu direktifler, kamu arazisinde izinsiz inşaat yapılması veya mahkeme tarafından verilen yıkım kararı durumunda geçerli olmayacaktır.
- Yerel belediye yönetmeliklerinde belirtilen süreye uygun olarak veya hizmet tarihinden itibaren 15 gün içinde (hangisi daha sonraysa) önceden teklif verilmeden ve geri bildirimde bulunulmadan hiçbir yıkım yapılmayacaktır.
- Bildirim, taahhütlü posta yoluyla sahibine iletilecektir. Ayrıca yapının dışına da monte edilmelidir. İhbar, ruhsatsız inşaatın mahiyetini, spesifik ihlalin ayrıntılarını ve yıkım gerekçelerini içermelidir.
- Atama makamı, sanığa şahsen duruşma olanağı sağlamalı ve bu toplantıların tutanakları kayıt altına alınmalıdır. Nihai otorite kararı, bildirimin iddialarını içermelidir.
- Yıkım prosedürleri videoya kaydedilmelidir. Yıkım raporunun dijital portalda görüntülenmesi gerekmektedir.
- Herhangi bir talimatın ihlali, saygısızlık davasının başlatılmasıyla sonuçlanabilir. Yetkililere, yıkımın kurallara aykırı olduğunun tespit edilmesi halinde, yıkılan mülkün iade edilmesinden sorumlu olacakları bildirilmelidir.
- Sorumlular, tazminat ödemenin yanı sıra masrafları kendilerine ait olacak şekilde sorumluluk üstleneceklerdir.
- Bir kişinin evi, sırf suçlandığı/mahkum olduğu için, yasal süreç takip edilmeden yıkılacaksa, bu, birden fazla nedenden ötürü “tamamen anayasaya aykırı” olacaktır.
- Yetkililerin doğal adaletin temel ilkelerini takip edemediği ve yasal süreç olmadan hareket ettiği bir dönemde buldozerin bir binayı yıkmasının korkunç görüntüsü, bize gücün haklı olduğu bir durumu hatırlatıyor.
- Maskeler sağlık risklerini azaltmaya yardımcı olabilir mi?
- İsrail şu anda ICC’nin emri üzerine Netanyahu’nun etrafında toplanıyor
- Trump ailesi yakında Amerika’nın “ilk ailesi” olacak.
- Brezilya’da yeni gelin, iş arkadaşına öpücük istediği için tokat atınca boğuldu
- Seçim Sonuçları 2024 Canlı Güncellemeleri: Gizlilik Anlaşması her iki eyalette de avantaj elde edecek mi?