121 milyon dolar değerindeki nadir tablo, sürrealist sanat eserinde dünya rekorunu kırdı

New York:

Sürrealist ressam Rene Magritte’in bir tablosu, Salı günü New York’taki Christie’s müzayedesinde 121 milyon dolarlık şaşırtıcı bir fiyata satılarak tüm eserleri arasında rekor kırdı.

“L’empire des lumières” veya “Işık İmparatorluğu” başlıklı eser, gece ile gündüz arasında parlak bir kontrast oluşturuyor. Magritte yukarıdaki gökyüzünü parlak, güneşli bir ilkbahar-yaz günü olarak tasvir ederken, gölgeli karanlık ve gölgelerle kaplı kasvetli, nemli, merak uyandırıcı, neredeyse ürkütücü bir manzara çiziyor; Geleneksel bir İngiliz konağı gibi görünen şeyin yan cephesini aydınlatan yalnız bir sokak lambası ve yakın zamanda çiseleyen yağmurdan sonra kalan su havuzundaki yansıması.

Resme ne kadar uzun süre ve yakından bakılırsa, tablonun gerçeküstü doğasına, yani sanatçının aydınlatmayı karmaşık biçimde kullanmasına ve sarayı saran gizemli karanlığa o kadar kapılır.

Resim kaynağı: christies.com

Müzayede evi Christie’s, sanat eserini önceki sahibi merhum Amerikalı iç mimar Mika Ertegun’un “taç mücevheri” olarak tanımladı. Ayrıca 1954 tarihli tuval üzerine yağlıboya tablonun 121.160.000 dolara satıldığını, bunun “sanatçı ve sürrealist bir sanat eseri için herhangi bir müzayedede yeni bir dünya rekoru kırdığını” söyledi.

Tamamı “L’empire des lumières” başlıklı 27 eserden en büyüğü olan eser, boyutu, durumu ve ince detayları nedeniyle 20. yüzyıl sanat uzmanları arasında popüler. Müzayede evi, kazanan teklifin tablonun tahmini olan 95 milyon doların çok üzerinde olduğunu söyledi.

Açık artırmada satılan diğer tablolar arasında Magritte’in iki eseri daha vardı: “La cour d’amour” ve “La Memoire”, sırasıyla 10,53 milyon dolara ve 3,68 milyon dolara satıldı. Müzayedede ünlü sanatçılar Ed Ruscha ve Max Ernst’in eserleri de yer aldı. 87 yaşındaki İngiliz sanatçı David Hockney’in “Natürmort” tablosu için 19 milyon dolardan fazla büyük bir teklif daha yapıldı.

Christie’s’e göre René Magritte (1898-1967), kariyeri boyunca 17 eşsiz tablo üzerinde gün ışığına bürünmüş gece manzaralarını araştırdı. Ertegün Hanım’ın koleksiyonundan 1954 tarihli bir örnek, sanatçının teknik ustalığını ve tuhaf, tanıdık nesneler yapma konusundaki tutkusunu yansıtıyor. Bu, Magritte’in serinin en iyi eseri olarak kabul ediliyor ve mistik bir sokak sahnesine ilk kez bir su kütlesini tanıtıyor.